ABD eyaleti, NATO antlaşması kapsamında yer almıyor. Bazı uzmanlar değişmesi gerektiğini söylüyor.

ABD eyaleti, NATO antlaşması kapsamında yer almıyor. Bazı uzmanlar değişmesi gerektiğini söylüyor.

ABD’nin yanı sıra 31 ülkeden oluşan güvenlik ittifakı NATO’nun en yeni üyesi olan İsveç, geçtiğimiz ay katıldı. Ancak, kara bir coğrafi durumun ve tarihsel nedenlerin bir sonucu olarak Hawaii, teknik olarak NATO anlaşması tarafından kapsanmamaktadır. Eğer yabancı bir güç Hawaii’ye saldırsa – örneğin Pearl Harbor’daki ABD Donanması üssü veya Honolulu’nun kuzeybatısındaki Indo-Pasifik Komutanlık karargahı – Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü üyelerinin Aloha Eyaleti’nin savunmasına kalkışması gerekmez. Bu durumun Hawaii’nin halkı dahil çoğu kişi tarafından bilinmediği konusunda Hawaii merkezli Pacific Forum düşünce kuruluşunun başkanı David Santoro oldukça şaşkın. Hawaii’nin teknik olarak bu ittifaktan dışlandığı gerçeği halk arasında genellikle fark edilmemektedir, ancak Santoro’ya göre, ittifakın adı – Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü – aslında bu durumu belli etmektedir. Hawaii, tabii ki, Pasifik’tedir ve California, Colorado veya Alaska gibi, 50. eyalet, doğu kıyılarında Kuzey Atlantik Okyanusu’na ulaşan kıtalararası ABD’nin bir parçası değildir.

1949 yılında NATO’yu kuran Washington Antlaşması’nda belirtilen bir istisnadan bahsediliyor ve Amerika Birleşik Devletleri’ne ilişkin bir dizi kısıtlamaya dikkat çekiliyor. İyi güvenlik düşünüldüğünde, Insularlardan veya Tropik Kod Üzerinden Kuzey Atlantik Okyanusu’nun kuzeyinde yer alması gereken bir durum olduğunun altı çizilmektedir. Bir ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Hawaii’nin Madde 5 ile kapsanmadığını ve Madde 4’ün, “bir üyenin toprak bütünlüğü, siyasi bağımsızlığı veya güvenliği” tehlike altında olduğunda üyelerin danışacaklarına dair hüküm olması gerektiğini belirtti. Güvenlik uzmanları, Washington Antlaşması’nın imzalandığı yıllarda değişen politik durumun, bugünkü politik durumu ve Endo-Pasifik bölgesindeki olası savunmanın yeniden düşünülmesini gerektirebileceğini savunmaktadır. Örneğin, Hawaii’deki ABD askeri üslerinin, Kuzey Kore’nin saldırganlığıyla mücadelede ve Taiwan’ın potansiyel bir savunmasını desteklemede hayati rol oynayabileceği belirtilmektedir.

Benzer şekilde, Guam adındaki ABD’ye ait üssün de NATO’nun şemsiyesi altına alınması gerektiği savunulmaktadır. Kuzey Kore’nin tehditleri odak noktası olan ada, Endo-Pasifik bölgesindeki B-1, B-2 ve B-52 bombardıman uçaklarını fırlatabildiği Andersen Hava Kuvvetleri Üssü’ne sahiptir. Güvenlik analistleri, Hawaii veya Guam’da meydana gelebilecek böyle bir muhtemel saldırıda, ABD ve demokratik müttefikleri arasındaki sağlam ve uzun vadeli bağların, NATO anlaşmasındaki teknik bir ayrıntıdan çok daha önemli olacağını savunuyorlar.