ABD’nin, Soğuk Savaş dönemindeki müttefiki Türkiye ile olan ilişkilerini canlandırmak amacıyla eski yöntemlerine başvurduğu belirtiliyor. Türkiye’nin ABD’nin jeostratejik çıkarları doğrultusunda önemli bir rol oynamasının önemli olduğu vurgulanıyor. Özellikle ABD’nin Rusya ile olan ilişkilerinde Türkiye’nin öneminin arttığına dikkat çekiliyor. Ancak, Türkiye’nin Rusya ile olan işbirliği de dikkate alınmalı. Türkiye’nin NATO ülkesi olmasına rağmen Rusya ile olan ilişkiler gelişmeye devam ediyor.
Ayrıca, Türkiye’nin Doğu Avrupa’da Rusya’nın hakimiyetinin artmasının önüne geçmesi ve Karadeniz ve Ortadoğu’nun güvenliğine olan etkisi oldukça önemli. Bununla birlikte, Türkiye’nin NATO’nun bölgede genişlemesindeki rolü de göz ardı edilmemeli. Türkiye, NATO’nun bölgedeki stratejik hedeflerine önemli ölçüde katkı sağlayabilir. Bu durum, ABD’nin jeopolitik çıkarlarını ileriye taşıyabilecek potansiyel bir değişiklik anlamına gelebilir.
Bu bağlamda, Türkiye’nin Rusya ve Çin ile olan ilişkileri ve ABD ile yaşanan gerginliklerin Türk dış politikasına olan etkileri büyük önem taşıyor. Türkiye’nin uluslararası arenadaki duruşunun ABD ile giderek farklılaştığı belirtiliyor. Türkiye’nin bölgesel ve uluslararası konulardaki tutumu giderek Washington ile zıtlaşıyor. AB’nin Houthis ile mücadelede liderlik ettiği koalisyona katılmayan Türkiye, Çin ve Rusya’nın ortaklaşa başlattığı Uluslararası Ay Araştırma İstasyonu’na katılmayı tercih etti.
Sonuç olarak, Türk-Amerikan ilişkilerindeki güven eksikliğinin ve geçmişteki olayların ilişkiye olan etkilerinin yanı sıra, Türk dış politikasının giderek Washington ile ayrışması dikkate alınmalı. ABD, Türkiye ile ilişkilerini güçlendirme çabalarını sürdürürken, Türkiye’nin de kendi ulusal çıkarlarını göz önünde bulunduracağı açıktır.İki ülke arasındaki ilişkilerin geleceğini belirleyecek olan ise bölgedeki jeopolitik gelişmeler ve tarafların bu gelişmelere karşı tutumları olacaktır.
