Çin tabloid gazetesi Global Times’ın son haberine göre, dünya genelinde endişe verici bir artış gösteren boğmaca salgını, birçok ülkede salgınlar bildirilmesi ve aşının etkinliği konularında endişe yaratıyor. Çin’de geçen yılın aynı dönemine kıyasla boğmaca vakalarında 20 kat fazla artış yaşandı ve 32.380 vaka ile 13 ölüm doğrulandı. Bu durum, özellikle bebekler ve küçük çocuklar arasında önemli bir ölüm nedeni olduğu uyarısını beraberinde getiriyor. Hastalık bağışıklık sistemi zayıfladığında her yaştan insanda görülebilir. Artan vaka sayıları, Çin’deki DTP aşısının uzun vadeli etkilerinin zayıfladığı endişelerini arttırıyor.
Araştırmacılar, hastalığın son yirmi yılda artmasının ardında boğmaca vakalarını etkileyen diğer potansiyel nedenler arasında Çin’deki hava kirliliğinin etkisinin önemli olduğunu belirtiyor. Çinli bilim adamlarının yaptığı bir araştırmaya göre kısa vadeli yüksek hava kirliliği seviyeleri boğmaca vakalarında artışa yol açabiliyor. Ülke, 2024 yılının ilk üç ayında 2.799 vaka ile 2013’ten bu yana en kötü salgınıyla karşı karşıya kaldı.
Boğmaca, Avrupa’da da endişe verici bir şekilde mutasyona uğrayarak yayılmaya devam ediyor. Bu durum, hastalığın kontrol altına alınması ve yayılmasının önlenmesi açısından önemli bir tehdit oluşturuyor. Salgının etkilerini azaltmak ve bulaşma riskini en aza indirmek için halk sağlığı uzmanları ve yetkililer, önleyici tedbirler konusunda halkı bilinçlendirmeye çalışıyor.
Hava kirliliği, aşıların etkinliği, hastalığın mutasyona uğraması gibi faktörler, boğmacanın yayılma hızını arttırıyor. Bu nedenle önleyici tedbirler almak ve aşılama programlarına öncelik vermek, hastalığın yayılmasını ve olası ölüm vakalarının artışını engellemek adına büyük önem taşıyor. Hastalığın kontrol altına alınması için toplumun tüm kesimlerinin işbirliği içinde hareket etmesi gerekmektedir.
Boğmaca salgını konusundaki endişelerin arttığı bu dönemde, sağlık sistemlerinin güçlendirilmesi ve halkın bilinçlendirilmesi büyük bir önem arz etmektedir. Özellikle bebekler ve küçük çocuklar gibi hassas grupların korunması ve hastalıkla mücadele için gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. Toplumun sağlığını korumak ve salgının yayılmasını engellemek, hepimizin sorumluluğudur.
