Fizik Profesörü, Nükleer Caydırıcılıkta Yapay Zeka Kullanımı Hakkında NATO İncelemesi Makalesi Yayınladı – 2024 – Fizik Bölümü – OU Dergisi – Haber

Dr. Steffan Puwal, özel öğretim görevlisi ve tıbbi fizik asistan profesörü, son zamanlarda NATO Review’de yayınlanan bir makalede yapay zekanın nükleer savunma ve caydırıcılıktaki rolünü inceledi. Puwal, “Son zamanlarda yapay zekanın nükleer sistemlerdeki potansiyel riskleri hakkında oldukça fazla yazı yazılmış olsa da, potansiyel faydaları hakkında aynı ölçüde yazılmamıştır” dedi. “NATO Review’ün editoryal ekibi ile çok faydalı bir inceleme sürecinden sonra, herhangi bir düzenleyici çerçeve için daha ölçülü bir yaklaşım geliştirme ihtiyacı ve yapay zekadaki öncülüğümüzün silah kontrolü müzakerelerinde bize sağladığı avantajı ele alan düşüncelerimi sunabildim.”

Dr. Puwal, makalesinde yapay zeka teknolojilerinin kullanımı konusunda meşru endişeler olmasına rağmen, bu konudaki tartışmanın bilim ve deneysel kanıtlara dayandırılması gerektiğini iddia ediyor. ABD hükümetinin nükleer silahlardan yapay zekayı yasaklamış olmasına rağmen, stratejik kullanımının nükleer caydırıcılığı güçlendirebileceğini ve nükleer silah sayısının azalmasını teşvik edebileceğini belirtiyor. Karar alıcılar yapay zekanın nükleer savunmadaki uygun rolünü düşünürken, Dr. Puwal dengeye önem verilen tartışmaların, hem savunma hem de yapay zeka topluluklarının görüşlerini içermesi gerektiğini belirtiyor.

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün bir yayını olan NATO Review, güvenlik konuları üzerine görüş, analiz ve tartışmalar sunmaktadır. Katkıda bulunanlar arasında akademisyenler, askeri personel, hükümet yetkilileri ve hatta devlet başkanları bulunmaktadır. Dr. Puwal’ün araştırması özellikle yapay zeka veya nükleer savunma üzerinde odaklanmasa da, akademik geçmişi ve kültürel referansları onu her iki konuya da büyük ilgiyle incelemeye yönlendirmiştir.

“Fizikçiler kaçınılmaz olarak bilim tarihine ilgi duyarlar – özellikle nükleer silahlar ve caydırıcılık teorileri konusunda. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve 11 Eylül 2001’in ardından gelen dönem, benim neslim için belirleyici anlar olarak öne çıkmaktadır” diyen Puwal, “Her iki durumda da, NATO ulusal güvenliğimizde kritik bir rol oynamıştır. Bu nedenle, ABD ve NATO politika yapıcıları tarafından okunan bir platformda yayınlanmam için onurlu hissediyorum.”