Filistin’le İsrail arasındaki müzakerelerde Türkiye’nin kefil devlet olarak hizmet etmesini talep eden Hamas’ın üst düzey yetkilisi Sami Abu Zuhri, Salı günü yayımlanan bir açıklamada böyle belirtti. “Türkiye, Gazze’de oluşturulacak her ateşkes anlaşmasında güvence veren devlet olmalıdır” ifadelerine yer verilen açıklamada, Türkiye’nin Filistin halkına sürekli destek verdiği vurgulandı. Zuhri, Türkiye’nin Filistin konusundaki tutumunu değerlendirirken, Türk halkının Filistin meselesine olan sürekli dayanışmasını altını çizdi. Zuhri, aynı zamanda Türkiye’nin hükümet düzeyindeki desteğini de hissettiklerini belirtti. Türkiye’ye saygı duyduklarını ifade eden Zuhri, “Türkiye’nin diplomatik ve insani olarak Gazze’ye verdiği destekten gurur duyuyoruz” şeklinde konuştu. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları 7 Ekim’de başladığından beri Türkiye, uluslararası müdahaleyi canlandırmaya ve garantör modelini küresel forumlarda desteklemeye çalışıyor. Zuhri’nin açıklamaları, Hamas’ın Türkiye’nin kefil olma teklifini kabul ettiğini işaret ediyor. Bu açıklama, Türkiye’nin Orta Doğu’daki barış sürecindeki potansiyel rolüne ve bölgedeki istikrara nasıl katkı sağlayabileceğine dair önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin Filistin meselesine olan tarihi bağlılığı ve hükümet düzeyindeki desteği, bölgedeki çatışmaların çözümüne ve barışın sağlanmasına katkıda bulunabilecek potansiyeli artırıyor. Bu konudaki Türkiye’nin diplomatik adımları ve insani yardımları, bölgedeki taraflar arasında güven oluşturarak uzun vadeli bir barış sürecine katkıda bulunabilir. Hamas’ın Türkiye’nin kefil devlet olmasını talep etmesi, Türkiye’nin Orta Doğu’da barışın tesisi konusundaki rolünü ve Filistin meselesindeki etkinliğini güçlendirecek bir adım olarak değerlendirilebilir. Bu açıklama, Türkiye’nin bölgedeki istikrara ve barışa olan katkısını vurgulayarak, uluslararası toplumu da bu süreçte desteklemeye çağırmaktadır. Bu tür adımlar, bölgedeki çatışmaların çözümüne ve barışın tesisi için önemli bir fırsat sunabilir. Hamas’ın Türkiye’nin kefil olmasını talep etmesi, bölgedeki çözüm sürecine yeni bir ivme kazandırabilir. Bu açıklamanın ardından Türkiye, bölgedeki barış sürecindeki rolünü artırarak, bölgesel istikrara ve güvenliğe katkıda bulunabilir.
