İstanbul’un Vefahane Merkezi, Teknolojiyle Yaşlı Vatandaşları Güçlendiriyor

İstanbul’un Vefahane Merkezi, Teknolojiyle Yaşlı Vatandaşları Güçlendiriyor

İstanbul Bağcılar’da bulunan Vefahane Yaşam Merkezi, yaşlı vatandaşlara özel dersler aracılığıyla teknolojiyi benimsemelerine yardımcı oluyor. Merkez, onları dijital dünyada gezinmeye ve sevdikleriyle sosyal medya platformları aracılığıyla bağlantı kurmaya teşvik etmeyi amaçlıyor. Teknolojiye alışmış bir çağda doğan genç nesillerin aksine, geleneksel iletişim cihazlarına alışmış yaşlı bireyler, modern hayatı saran dijital manzaraya uyum sağlamakta zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Dijital olarak bağlı kalmakın önemini fark eden 65 yaş ve üzeri bireyler, bu merkezde katı teknoloji eğitim seanslarına kaydoluyor ve dijital okuryazarlık becerilerini geliştirmek için çalışıyor. Çocukları tarafından hediye edilen veya bağımsız olarak edinilen akıllı telefonlarla donatılmış olan yaşlı öğrenciler, Fatma Koç gibi özverili eğitmenlerin rehberliğinde, fotoğraflar göndermekten WhatsApp üzerinden reçeteler öğrenmeye, Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) aracılığıyla hastane randevuları yapmak için konum servislerini kullanmaya kadar telefonlarını etkili bir şekilde kullanmayı öğreniyorlar. Öğrencilerinin önce bir Instagram hesabı açtığını ve Vefahane Yaşam Merkezi’ni takip etmeye başladığını belirten Koç, “İnsanlar buraya çocukları veya torunları ile aralarındaki mesafeyi kapatmak için teknolojiyi nasıl kullanacaklarını öğrenmek için çok farklı yerlerden geliyorlar. Müzik dinler, YouTube uygulamasında yemek tarifleri öğrenir, online randevular alır ve daha fazlasını yaparlar.” dedi. Bir öğrenci olan 58 yaşındaki Hatice Alsaç, “Hayatım kolaylaştı. Bir yıl önce, başka bir şehirde yaşayan oğlumla sanal olarak bağlantı kurmak için bir akıllı telefon aldım.” dedi. 60 yaşındaki Türkan Güngör, daha önce hiç telefonu olmadığını ve buradaki eğitime başladığında bu cihazı satın aldığını ve her şeyi öğrenmek istediğini belirtti. “Çocuklarımdan da öğreti alıyordum, ancak çalıştığı için bana yeterli zaman ayıramıyordu. Ancak buradaki öğretmenler çok yardımcı. Şimdi sadece Facebook hesabımı açtım. Üç çocuğum ve iki torunum var ve şimdi onları sosyal medyada takip ediyorum ve faaliyetlerini öğreniyorum. Bağlantıyı hissediyorum.” dedi Güngör. Heyecanını daha da ifade eden Güngör, “Büyük oğluma ilk mesajımı attım, ‘Nasılsın? Sevgili oğlum, iyimisin?’ oğlum, mesajımı aldığında şaşırdı ve sosyal medyayı nasıl kullanmayı öğrendiğimi sordu.” dedi. Öğrencilerden 62 yaşındaki Zeliha Şimşek, bir akıllı telefon aldığından bu yana bir yıl geçtiğini ve merkezde aldığı eğitimle telefonundaki çoğu uygulamayı kullanmayı öğrendiğini söyledi. Telefonuna Facebook, Instagram ve WhatsApp uygulamalarını indirdiğini ve arkadaşlarını ve akrabalarını eklediğini belirten Şimşek, “Eşim evde televizyonda film izlerken, ben telefonumda haberleri, siyaseti ve müzik programlarını izliyorum. Elişi videolarına ve zeka oyunlarına bakıyorum. Arkadaşlarımla video araması yapıyor ve bağlantı hissini yaşıyorum.” dedi. Akıllı telefondan en etkili şekilde faydalanan öğrencilerden 70 yaşındaki Gülferiye Yıldız, çocuklarından daha önce Tekirdağ’daki yazlık evine otobüs bileti almasını istediğini, ancak şimdi bunları kendisinin çevrimiçi aldığını belirtti. “Burada arkadaşlarımızla bir WhatsApp grubumuz var. Öğretmenlerimiz, bir toplantı veya iftar yemeği gibi bir şey olduğunda bize mesaj göndermek için bunu kullanıyorlar. Bunun dışında, mahalle grubunun, çocuklarımızın ayrı bir grubunun ve buluşmaları düzenlemek için ayrı bir grubunun bir parçasıyım. Planlarımızı iletişim kurar ve torunlarımıza sesli mesajlar göndeririz. Çok fazla telefon kullanıcısı olmama rağmen, özellikle sabahları ‘Günaydın arkadaşlar’ mesajı ile gün grubumuzu selamlamak için zaman ayırıyorum. Bazı zamanlar, kendimi çay keyfi yaparken çektiğim bir fotoğrafı ‘İyi akşamlar’ notuyla paylaşırım. Ayrıca, Cuma günleri mesajlar gönderirim. Eşim öldükten sonra yalnız yaşayan, bu gruplar benim için arkadaşlar gibi oldu.” dedi Yıldız. Gülferiye Yıldız, akıllı bir telefonun gerekli olduğunu ancak kullanırken aşırıya kaçılmaması gerektiğini uyardı. Bu yaşlı yetişkinler sosyal medya platformlarını ustalaştıkça ve dijital iletişimi benimsedikçe, yeni becerileri sayesinde sosyalleşebilmekte, kişisel işlemleri bağımsız bir şekilde yönetebilmekte ve aile üyeleriyle bağlantıda kalabilmekteler, nesiller arasındaki dijital uçurumu kapatmaya yönelik önemli bir adım atmaktalar.