İşyerinde Güvenlik ve Sağlık Günü Dünya Genelinde Kutlandı

İşyerinde Güvenlik ve Sağlık Günü Dünya Genelinde Kutlandı

Dünya Sağlık ve İş Güvenliği Günü, 28 Nisan’da her yıl dünya çapında iş kazalarının ve hastalıklarının önlenmesini teşvik etmek amacıyla kutlanmaktadır. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından 2003 yılında başlatılan bu gün, iş sağlığı ve güvenliği konularını politik bir platformda yükseltmek ve ILO’nun Küresel İş Sağlığı ve Güvenliği Stratejisinin ayrılmaz bir parçası olan “savunuculuk” bileşenini yerine getirmek için düzenlenmektedir. Dünya nüfusunun yaklaşık %60’ının çalışma hayatında yer aldığı düşünüldüğünde, tüm çalışanların güvenli ve sağlıklı bir ortamda çalışma hakkı son derece önemlidir. Çalışma hayatımızın büyük bir kısmını geçirdiğimiz iş yerlerinin sağlık ve güvenliği, kamu sağlığı açısından endişe verici boyutlara sahiptir.

İş sağlığı, işçilerin fiziksel, zihinsel ve sosyal refahını kapsar ve işyerindeki riskleri önler. Bu riskler, çalışanların iş gücüne katılımını erozyona uğratan mesleki hastalıklara neden olabilir ve uzun vadeli hastalık oranlarını artırabilir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve ILO, işle ilgili hastalıklar ve yaralanmaların 2016 yılında 1,88 milyon ölüme neden olduğunu tahmin etmiştir. Güneydoğu Asya Bölgesi (SEAR) olarak bizim bölgede çalışma kaynaklı ölüm oranı yüksek olup, çalışan nüfusun 100.000’i başına 36,5 ölüm gerçekleşmektedir. Mesleki riskler aynı zamanda bölgemizde hastalık tahminleri için üçüncü büyük çevresel risk faktörü olarak yer almaktadır.

Bölgedeki göçebe işçiler, kötü çalışma koşulları ve yetersiz sosyal koruma nedeniyle önemli zorluklarla karşı karşıyadırlar. Ekonomik şoklara karşı özellikle savunmasızdırlar ve yeterli iş yerinde korumaya sahip olmadıkları için işyeri yaralanmalarının etkisini artırmaktadırlar. İklim değişikliğinin, iş sağlığı üzerindeki etkisi de son zamanlarda endişe kaynağı olmuştur. İklimle ilgili riskler, özellikle aşırı hava olayları, iş çıktısını ve süresini sınırlar ve işçilerin sağlığı ve güvenliği için risk oluşturur.

Covid-19 pandemisi, iş yerindeki zihinsel sağlık sorunlarıyla acil olarak başa çıkılması gerektiğini vurgulamıştır. Güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamı, zihinsel sağlığı destekler ve iyi zihinsel sağlık elbette kişilerin verimli çalışmasını sağlar. Depresyon ve anksiyete gibi sorunlar iş yerlerinde yaygındır ve üretkenliği ve performansı etkiler. Tedavi edilmediğinde, ekonomik maliyet yılda 1 trilyon dolar olarak tahmin edilmektedir.

Etkili kurumsal politikalar, sağlık sorunlarının erken tespiti, sağlık taramaları ve önleyici tedaviler, işçiler için bir güvenlik ağı oluşturur ve sağlık farkındalığını arttırır. Daha iyi iş sağlığı ve güvenliği sağlamak, iş birliği ve işbirliğine dayanmaktadır. Sağlık, Çevre ve İklim Değişikliği (2020-2030) Küresel Stratejisi için Bölgesel Eylem Planımız, iş sağlığına kapsamlı bir şekilde yaklaşmak üzere sağlık ve çalışma bakanlıkları arasındaki işbirliğini vurgulamaktadır. Bu sağlık ve istihdam sektörleri arasındaki işbirliği, toplumun savunmasız kesimlerini korumak için hayati önem taşımaktadır. Katkı yapmayan sosyal koruma sistemleri, göçebe işçileri işyeri yaralanmalarının ekonomik sonuçlarından korumak için esastır.

Sürdürülebilir büyümeyi, kapsayıcı kalkınmayı ve iklim değişikliği hassasiyetine karşı dayanıklılığı elde etmek için iş sağlığı önceliklendirilmelidir – Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nde belirtildiği gibi. Olumlu sağlıklı iş yerleri yaratma ihtiyacı kendiliğinden anlaşılır bir gerekliliktir. Bu tür çabaların dönüşleri, işletmeleri, kuruluşları ve toplumları olumlu etkilerken bireyleri de olumlu etkilemektedir.