Bakırköy 3. Tüketici Mahkemesi’nde görülen dava dosyasına göre, M. A. adındaki kadın göğüs küçültme ve karın germe operasyonu geçirmiş ve sonrasında operasyonun başarısız geçtiği iddiasıyla hastaneye dava açmıştır. Operasyon sonrası vücudunda çukurlar oluştuğunu ve şiddetli ağrılar yaşadığını belirten M. A., doktor ve hastane ile iletişime geçmeye çalışmıştır. Ancak, doktorun verdiği cevaplar arasında sert ifadelerin olduğu ve sorunları çözme konusunda yetersiz kaldığı iddia edilmiştir. M. A., maddi ve manevi tazminat talep etmektedir.
Hastane savunmasında ise operasyonun başarılı geçtiği ve sorunun hastadan kaynaklandığı öne sürülmüştür. Aynı zamanda davaya konunun idare mahkemesine ait olduğu savunulmuştur. Doktorun avukatı ise M. A.’nın operasyondan sonra sigara içmeye devam ettiğini ve bu durumun sonucu olumsuz etkilediğini iddia etmiştir.
Operasyondan birkaç ay sonra M. A.’nın özel bir klinik açtığı ve Dr. Demir hakkında ‘kastan yaralama’ suçlamasıyla Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştur. Ancak, Dr. Demir henüz ifade vermemiştir.
Bu olay, estetik operasyonların risklerini ve sonuçlarını gözler önüne sermektedir. Hastaların operasyon risklerini ve sonuçlarını tam olarak anlamaları ve doktorlarıyla iletişimde sorun yaşadıklarında hukuki yollara başvurmaları gerektiği önemli bir ders olarak karşımıza çıkmaktadır.
Sonuç olarak, M. A.’nın yaşadığı deneyim, tıbbi müdahalelerde dikkatli olmanın ve hasta-doktor iletişiminin öneminin altını çizmektedir. Hastaların, sağlık hizmeti aldıklarında kendilerini güvende hissetmeleri ve gerektiğinde haklarını korumaları hayati öneme sahiptir. Bu tür durumlarda hukuki süreçlere başvurarak haklarını aramak, hastaların dikkat etmesi gereken bir diğer noktadır.
