Ülkemiz, seçimlere girerken önemli bir dönemeçte bulunmaktadır. Normalde seçimler, para politikasını büyük ölçüde etkilemez. Ancak bizim ülkemizde seçim sonuçları, hükümetin yanı sıra para politikasını da şekillendirecektir. Seçim sonrasında para politikasının nasıl olacağına dair farklı senaryolar bulunmaktadır.
Örneğin, Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda politika faizi yüksek seviyelere çıkabilir. Diğer yandan, Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda ise politika faizinde ani bir değişiklik beklenmemektedir. Mevcut politikaların sürdürülebilir olup olmadığı belirsizdir ve bu durum ekonominin köşeye sıkışmasıyla netleşecektir.
Millet İttifakı’nın ekonomiyi yönetmeye başlaması durumunda, ortodoks politikalar uygulanması beklenmektedir. Seçim sonrası ekonomik dönemde genel bir yavaşlama görülmektedir ve para politikasının hızı bu dönemeçte oldukça önemlidir.
2023 yılı büyüme tahminleri açısından da belirsizlikler bulunmaktadır. Faiz indirimlerinin yarattığı talep enflasyonu, ekonomiyi sıkıştırmakta ve enflasyonun yüksek seviyelerde sabit kalmasına neden olmaktadır. Bunun sonucunda kredibilite kaybolmuş olup kredibiliteyi kazanmak için faiz artışları gerekebilir.
Gelecek dönemde, politika faizi yüksek olsa bile, piyasa faizlerinin azalması, güçlü büyümeyi takip etme olasılığı vardır. Ancak bu durumda içeriye girecek sermaye akımlarının kontrol edilmesi önemli olacaktır.
Seçim sonrası faiz artışları konusunda yaygın bir beklenti mevcuttur. Ancak politika yapıcılar için doğru kararı vermek zor olacaktır. Bu nedenle, faiz artışlarının zamanında yapılması gerekmektedir.
Sonuç olarak, seçim sonrası dönemde ekonomik politikaların nasıl şekilleneceği belirsizdir. Ancak ortak payda, ekonomik istikrarın sağlanması ve enflasyonun kontrol altına alınması için atılacak adımların önemli olduğudur. Bu süreçte, iş dünyası ve tüketiciler tarafından güvenin korunması önemlidir.
