Sırbistan’daki aşırı sağ odaklı hareketlerin destekçileri, 24 Mart’ta Belgrad’da, Yugoslavya’ya yapılan NATO bombardımanının 25. yıl dönümünde bir gösteriye katıldılar. 11 hafta süren bombardımanda hayatını kaybeden 1.200 ila 2.500 kişinin anısına yapılan gösteri, eski Genelkurmay binasının yakınında gerçekleştirildi. Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline destek vermesiyle tanınan aşırı sağ Narodna Patrola organizasyonu, Sırbistan bayrağını gösterdi ve Z harfi ile birlikte Rusya’nın Ukrayna işgali simgesini sergilediği gösteri için çağrı yaptı. Bu olay hakkındaki orijinal haberi okumak için RFE/RL’in Balkan Servisi’ne buradan ulaşabilirsiniz.
Bu durum, Sırbistan’da yaşanan siyasi ve ideolojik kutuplaşmanın bir yansıması olarak görülebilir. Aşırı sağcı grupların, NATO bombardımanı sırasında öldürülen insanları anma bahanesiyle, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini desteklemek için gösteri düzenlemesi oldukça endişe vericidir. Bu tür olaylar, ülkede yaşanan siyasi gerilimin artmasına ve toplumsal huzursuzluğa yol açabilir.
Söz konusu gösterinin yapıldığı tarih, Sırbistan için oldukça duygusal bir gün olabilir. NATO’nun Yugoslavya’yı bombalaması, ülkede derin yaralar bırakmış ve hala tartışılan bir konu olarak gündemde kalmıştır. Bu tarihi olayın yıl dönümünde yapılan gösteri, toplumda hala var olan bu acı hatıraları canlandırabilir ve yeni gerilimlere neden olabilir.
Aşırı sağ grupların bu tür gösterileri, toplumdaki kutuplaşmayı derinleştirebilir ve tahriş edici bir ortam yaratabilir. Bu nedenle, Sırbistan’daki siyasi liderlerin ve yetkililerin, toplumu bir arada tutacak ve barışı sağlayacak adımlar atmaları son derece önemlidir. Düşmanlık ve ayrımcılık temelli politikaların toplumda yaratacağı olumsuz etkiler göz önünde bulundurularak, uzlaşmacı ve kapsayıcı bir yaklaşım benimsemek gerekmektedir.
Ülkede yaşanan bu tür olaylar, uluslararası ilişkiler açısından da endişe vericidir. Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline destek veren aşırı sağ grupların Sırbistan’da etkin olması, ülkenin uluslararası alandaki imajını olumsuz etkileyebilir ve ilişkilerini zora sokabilir. Bu nedenle, Sırbistan’ın uluslararası toplumla ilişkilerini dengeli bir şekilde yönetmesi ve hem iç politikada hem de dış politikada barışçıl ve uzlaşmacı bir tutum sergilemesi gerekmektedir.
Sonuç olarak, Sırbistan’da yaşanan bu tür olaylar, ülkenin birlik ve beraberliğini tehdit edebilir. Siyasi liderlerin ve toplumun her kesiminin, kutuplaşmayı önlemek ve barışı sağlamak için sorumluluk alması gerekmektedir. Aşırı sağ grupların tehlikeli ve ayrıştırıcı politikalarına karşı birlik olunmalı ve toplumun her kesimi için adil ve eşit bir yaşam ortamı sağlanmalıdır.
