Türkiye’nin 2015 yılındaki kişi başı gayrisafi yurtiçi hasıla değeri 9 bin 261 ABD dolarına gerileyerek, 2014 yılına göre düşüş yaşadı. Ekonomi büyüklüğü ise 2015 yılında yüzde 11,7 artarak 1 trilyon 953 milyar 561 milyon lira oldu. Hanehalklarının nihai tüketim harcamaları yüzde 4,5 artarken, devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 6,7 arttı. Gayrisafi sabit sermaye oluşumu da yüzde 3,6 oranında artış gösterdi. Ancak mal ve hizmet ihracatı yüzde 0,8 azalırken, ithalat ise yüzde 0,3 arttı.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, büyüme rakamlarını değerlendirirken 2015 yılında büyümenin 4,3 puanlık katkı ile toplam yurtiçi talep kaynaklı olduğunu vurguladı. Özel sektör yatırımlarının yüzde 2,7 artarak büyümeye 0,5 puan katkı sağladığını belirten Şimşek, net dış talebin ise 0,3 puan negatif katkı yaparak büyümeyi sınırladığını ifade etti. İhracattaki zorluklara rağmen, cari işlemler açığının milli gelire oranının 2015 yılında yüzde 4,5’e gerilediğine dikkat çeken Şimşek, hedeflerinin güçlü, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme ile yüksek gelirli ülkeler arasında yer almak olduğunu ve bu çerçevede yapısal reformlara devam edeceklerini belirtti.
Türkiye’nin ekonomik performansını etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Kişi başı gelirin düşmesi, dış ticaret dengesizliği, nihai tüketim harcamalarındaki artışlar ve yatırımlardaki artışlar gibi faktörler ekonomik büyümeyi etkileyen önemli unsurlardır. Bununla birlikte, hükümetin yapısal reformları ve ekonomik politikaları da ekonomik büyümede belirleyici rol oynamaktadır.
Mehmet Şimşek’in açıklamaları, Türkiye’nin ekonomik büyüme hedefleri doğrultusunda atılacak adımları ve yapısal reformları yansıtmaktadır. Bu bağlamda, Türkiye’nin ekonomik büyüme hedeflerine ulaşabilmesi için daha fazla yatırım yapılması, dış ticaret dengesinin iyileştirilmesi ve nihai tüketim harcamalarının artış hızının sürdürülebilir olması gerekmektedir. Bu noktada, özel sektörün ve hükümetin işbirliği içinde çalışması ve ekonomik büyümeyi destekleyici politikaların uygulanması önem arz etmektedir.
