Türkiye ve Polonya arasındaki savunma işbirliği mümkün ve gereklidir, Polonya’daki Türk Çalışmaları Enstitüsü’nün kurucu ortağı Karolina Wanda Olszowska son dönemde bu konuya dair önemli açıklamalarda bulundu. 2021 yılında Polonya, Türkiye’den 24 adet Bayraktar TB2 insansız hava aracı satın almak için NATO ülkeleri arasında anlaşma imzalayan ilk ülke oldu. Olszowska, Türkiye’nin kendi üretimi olan dronlara yatırım yapması konusunda “güvenlik tehditlerini göz önünde bulundurarak, savunma stratejisine bilinçli ve ileri görüşlü bir yaklaşımı yansıttığını” belirtti. Olszowska’nın Türkiye ve Polonya arasındaki bu işbirliği hakkında yaptığı açıklamalara göre, Türk savunma sanayisinin hızla geliştiği ve kalitesinin testlerle sürekli olarak arttığı düşüncesi ağırlık kazanmaktadır.
Polonya ve Avrupa’nın güvenlik hedefinin, Kiev’in kazanması ve Ukrayna’nın tüm işgal edilen topraklarını geri alması olduğunu belirten Olszowska, Polonya ile Türkiye arasındaki anlaşmazlıkların Rusya tarihine farklı bakış açılarından kaynaklandığını ve bu durumun AB içinde tek tip bir Rusya politikasını zorlaştırdığını vurgulamıştır. Türkiye’nin Polonya’nın güvenliğinin önemli bir parçası olduğunu belirten Olszowska, Türkiye’nin Belçika veya Hollanda gibi diğer müttefiklere kıyasla Polonya için hayati bir güvenlik önlemi olduğunu söylemiştir. Ayrıca, Ukrayna’ya sağlanan yardımların yetersiz olduğunu ve bu yardımların artırılması ve Ukrayna’ya destek sağlamak için yeni mekanizmalar geliştirilmek üzere var olan araçların etkinliğini iyileştirmek için daha fazla tartışma yapılması gerektiğini belirtmiştir.
Olszowska, Polonya’daki ekim 2023 seçimlerinin, Tusk liderliğindeki yeni koalisyon hükümetinin, AB ile ilişkilerin iyileştirilmesi ve dondurulan fonların serbest bırakılması gibi acil konularla karşı karşıya kaldığını belirtti. Olszowska, 2022 yılı Temmuz ayında imzalanan Karadeniz Tahıl Girişimi’nin, Ukrayna, Rusya, BM ve Türkiye’nin diplomatik çabalarının problemleri çözme adına önemli bir adım olduğunu ifade etti.
Son olarak, Olszowska, Rusya’nın Avrupa’yı tehdit etme riskinin ciddiye alınması gerektiğini ve eski Başbakan Lech Kaczynski’nin 2018’de söylediği “Biliriz ki bugün Gürcistan, yarın Ukrayna, ertesi gün Baltık ülkeleri ve daha sonra belki benim ülkem, Polonya için zaman” sözlerini hatırlattı. Olszowska, Rusya-Ukrayna savaşının 2014 yılında Kırım’ın ilhakıyla başlamış olduğunu ve Rusya’nın geleneksel olarak uluslararası anlaşmaları ve yasaları hiçe sayarak güç kullanmaktan çekinmediğini, bu sebeple Türkiye’nin Kırım Tatarlarının durumuna dikkat çekmesinin önemli olduğunu belirtti.
