Yale ve Victoria Üniversitesi’nden bir ekip astronom, Samanyolu galaksimizin etrafında gözlemlenen en zayıf yıldız sistemini keşfetti – UMa3/U1. Ursa Major III / UNIONS 1 (UMa3/U1) olarak adlandırılan bu sistem, Ursa Major takımyıldızında, Samanyolu’ndan 30.000 ışık yılı uzaklıkta bulunan son derece soluk ve eski bir yıldız grubudur. UMa3/U1, uzun süredir görünmezdi çünkü son derece zayıf ve küçüktü. Sadece yaklaşık 10 ışık yılı genişliğinde 60 yıldızı içeren bir sistemdir. Güçlü teleskoplarla bile, bu kadar küçük bir sistemi görmek, adeta birkaç toz tanesini bir spot ışığının yanından geçerken bulmaya benzer. UMa3/U1 vasat boyutlara sahip olmasına rağmen, aslında oldukça yakındır ve sadece Dünya’dan 30.000 ışık yılı uzaklıkta bulunmaktadır. Astronomların ana sorusu şudur: UMa3/U1 gerçek bir cüce galaksi midir, yoksa bir yıldız kümesi midir? Yanıt muhtemelen gizemli, görünmez bir madde olan karanlık maddeden kaynaklanmaktadır. Galaksilerin karanlık maddenin çekim kuvveti tarafından bir arada tutulduğuna inanılmaktadır. Öte yandan, genellikle yıldızları yıldız kümelerinde, karanlık maddenin yardımı olmadan bile çoğu zaman çekim bir araya getirir. Ancak, UMa3/U1’in yıldızlarının şaşırtıcı dağılımı, onların Samanyolu’nun çekim kuvvetleri tarafından parçalanmamasına yol açmamıştır. Karanlık madde, bu kozmik kalıntının bir arada tutulmasına yardımcı olan görünmeyen yapıştırıcı olabilir. Herhangi bir yıldız kümesi mi yoksa cüce bir galaksi mi? UMa3/U1 gerçek bir cüce galaksi olabilir ve tipik olarak bu tür galaksilerde gözlemlediğimiz gözle görülür maddenin son derece düşük bir miktara sahip olabilir. Bu özellik, UMa3/U1’in büyük olasılıkla karanlık maddenin hakim olduğu bir cüce galaksi olabileceğini düşündürür. UMa3/U1 gerçekten karanlık madde ile dolu bir cüce galaksi ise, bu, karanlık maddenin galaksi oluşumu ve evrimindeki rolü hakkında çok değerli bulgular sunabilir. UMa3/U1 ayrıca bir yıldız kümesi olabilir ve Samanyolu’nun çekim kuvvetleri nedeniyle şu anda dağılmanın eşiğinde olabilir. Bu bakış açısı, UMa3/U1’i kozmik bir anormallik olarak betimler, yani milyarlarca yıldır bir arada kalan bir yıldız kümesi ve şu anda Muhtemelen var olma sürecinin son aşamalarında Samanyolu’nun yerçekimsel etkileri nedeniyle dağılmanın eşiğinde. Eğer senaryo bir gerçek çıkarsa, evrenin nasıl çalıştığı konusundaki mevcut lider teorimizi destekleyen heyecan verici kanıtlar olacaktır – Lambda Soğuk Koyu Madde (LCDM) modeli. Bu model, galaksimizin oluştuğunda, yüzlerce daha küçük uydu sistemini kendine çektiğini öne sürmektedir.UMa3/U1 kozmik hayalet avı “Gelecekteki gözlemler bu sistemin büyük miktarda karanlık madde içerip içermediğini ya da reddettiği takdirde biz, bu nesnenin şimdiye kadar tespit edilmeyen, kendi sınıfının ilk örneği olabilecek son derece soluk yıldız sistemlerinin buzdağının dibini oluşturabileceği ihtimaliyle çok heyecanlıyız,” diyor Cerny. Ekip, bu göksel gizeme odaklanmak için Hawai’deki güçlü teleskopları, W. M. Keck Gözlemevi ve Kanada-Fransa-Hawai Gözlemevi (CFHT) kullanmıştır. Şimdi, UMa3/U1’in gerçek doğasını ortaya çıkarmak için daha fazla gözlem yapılması gerekmektedir. Bilinmeyenin cazibesi Smith, UMa3/U1’in bir cüce galaksi mi yoksa bir yıldız kümesi mi olduğunu öğrenmek, galaksi oluşumu hakkındaki anlayışımızı ve belki de bir ‘galaksi’ tanımını sorgulayabilir. Bir cüce galaksi veya yıldız kümesi olsun, UMa3 / U1, kozmik karanlıkta saklanan engin sırları hatırlatır. Ve keşfin heyecanı? İşte o her zamanki gibi parlak bir şekilde parlıyor. Çalışma The Astrophysical Journal ve ArXiv.org’da yayımlanmıştır.
