İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, Birleşik Krallık’ın 2030 yılına kadar savunma harcamalarını en az Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın %2,5’ine çıkaracağını duyurdu. Bu, 2030 yılına kadar yaklaşık 90 milyar dolarlık ek harcamaya denk gelecek. Sunak ayrıca Ukrayna’ya yönelik 622 milyon dolar ek İngiltere yardımı tahsis ettiğini duyurdu.
Sunak’ın açıklamasının tıpkı eski başkan Donald Trump’ın müttefiklerin savunmaya yatırım yapma isteği üzerinden değerlendirileceğini göstermesi de önemlidir. Bu ek fonlar, mevcut satın alma bütçelerindeki derin eksiklikleri gidermek, Birleşik Krallık’ın mühimmat endüstriyel altyapısını güçlendirmek ve yönlendirilmiş enerji silahları, hava savunma sistemleri ve tank karşıtı füzeler geliştirmek için kullanılacaktır.
Bu savunma artışları aynı zamanda üç önemli politik amaç da hizmet etmektedir. İlk olarak, İngiltere’nin, muhtemelen ikinci bir Trump yönetiminin müttefiklerin savunmaya yatırım yapmak konusundaki istekliliğine göre değerlendirileceğinin farkında olmasıdır. İkinci olarak, İngiltere ayrıca ABD’nin, ikinci bir Biden dönemi veya Trump’ın geri dönüşünde Çin’i artan derecede öncelikli bir güvenlik tehdidi olarak göreceğini biliyor. Son olarak, bu açıklama diğer NATO üyelerine savunmaya daha fazla harcama yapma baskısını artıracaktır.
NATO’nun mevcut şekliyle varolamayacağı vurgulanmaktadır. Ortak çıkarlar yeterli değildir, uzun vadeli olarak bir askeri ittifak hem ortak çıkarları hem de bu ortak çıkarların ortak eylemlerle kanıtlarını gerektirir. Bu açıklama, NATO’nun Rusya’yı herhangi bir gelecekteki savaşta caydırma ve yenilgilerine yardımcı olacak şekilde güvçlendirilmesine katkı sağlayacak.
Tüm bu endişelere rağmen, bu açıklama kesinlikle olumlu bir haber olarak değerlendirilmelidir. Bu gelişmeler uluslararası ilişkilerde önemli bir dönüm noktası olabilir. Birleşik Krallık’ın savunma harcamalarını artırması, sadece kendi ülkelerinin güvenliğini sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda NATO müttefiklerini de harekete geçirecektir. Başbakan Sunak’ın bu kararı, gelecekteki uluslararası ilişkilerde belirleyici bir rol oynayabilir.
