Hawaii, NATO savunma anlaşması kapsamında kalmayan tek ABD eyaleti

Hawaii, NATO savunma anlaşması kapsamında kalmayan tek ABD eyaleti

Bu yazıda, İsveç’in bu ay NATO’nun en yeni üyesi olduğu onaylandı. Toplam 31 ülkeden oluşan güvenlik ittifakına katılan İsveç, Amerika Birleşik Devletleri de dahil olmak üzere 49 ülkeyi kapsıyor. Bu durumda, Amerika Birleşik Devletlerinin 50 eyaletinden biri olan Hawaii NATO anlaşması kapsamında değil. Eğer yabancı bir güç Hawaii’ye saldırsa – örneğin Pearl Harbor’daki ABD Deniz Kuvvetleri üssü veya Honolulu’nun kuzeybatısındaki Indo-Pasifik Komutanlığı merkezi – Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü üyelerinin Aloha Eyaleti’nin savunmasına yükümlü olmaları gerekmez.

Bu durumun nedeni Washington Antlaşması’nda belirtilmiştir. Antlaşmanın 5. maddesi, herhangi bir üye devlete yönelik bir saldırı durumunda kolektif savunmayı öngörürken, 6. madde bunun coğrafi kapsamını sınırlar. Birleşik Devletler Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Hawaii’nin 5. madde kapsamında olmadığını doğruladı, ancak 4. maddeye atıfta bulunarak herhangi bir durumun 50. eyaleti etkileyebileceğini belirtti.

Uzmanlar, Washington Antlaşması’nın imzalandığı dönemden bu yana politik ve askeri durumun değiştiğini ve bugünkü Indo-Pasifik bölgesindeki siyasi durumun, Hawaii’nin NATO kapsamına dahil edilmesini gerektirebileceğini savunuyorlar. Çünkü Hawaii’deki ABD askeri üsleri, hem Kuzey Kore’nin saldırganlığına karşı önemli bir rol oynayabilir hem de herhangi bir potansiyel Tayvan savunmasını destekleyebilir.

Diğer bazı analistler ise Hawaii veya Guam’a ilişkin varsayımsal bir saldırı durumunda, ABD ve demokratik müttefikler arasındaki güçlü bağın NATO antlaşmasındaki teknik bir ayrıntıdan çok daha önemli olacağını düşünüyorlar. NATO’nun, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik açılmamış saldırısına karşı gösterdiği birliğin yanı sıra, son yıllarda Çin’e karşı paylaşılan retoriği sertleştirdiği ve Çin’in “sistematik zorlukları”yla ilgilenmeye karar verdiği belirtiliyor.

NATO, transatlantik demokratik topluluğun temel taşıdır. ABD ve diğer NATO üyeleri, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı giriştiği saldırı karşısında olağanüstü bir birlik sergiledi. Ve NATO, son yıllarda Çin konusundaki paylaşılan retoriğini sertleştirmiş, Pekin’in ortaya koyduğu “sistematik zorlukları” ele almaya söz vermiştir. ABD ve diğer NATO üyelerinin, ABD’nin egemen topraklarına yönelik bir saldırı durumunda farklı yardım biçimleri sağlamaya hazır olacaklarını ve bunu AB veya NATO gibi çok taraflı platformlar aracılığıyla sağlayabileceklerini düşünüyorum.